Öne Çıkan Yayın

BOSNA'DA YAŞAM (AVANTAJLAR / DEZAVANTAJLAR)

İnsanın yabancı ülkede yaşamasının hem avantajları hem de zorlukları var. Öncelikle farklı bir kültürü, farklı bir milleti tanımak cidden...

23 Haziran 2015 Salı

ÜNİVERSİTE VE EĞİTİM


Kimse okuduğu veya mezun olduğu üniversiteyi olumsuz ve yetersiz anlatmak, tanıtmak istemez. Her öğrenci derslerin zor olduğunu, üniversitenin iyi eğitmenler barındırdığını ve öğrencilerin dersleri geçmekte, okulu bitirmekte zorlandığını dile getirir. Peki gerçek ne kadar anlatıldığı gibidir? Derslerin zor olması, öğrenciyi zorlaması eğitimin kalitesini gösterir mi? Öğrenci mezun olduğunda zihninde kalan nedir, kavrayabildikleri ne kadardır? Bir gencin anadilinde değil de tam olarak öğrenip, kavrayamadığı bir dilde eğitim alması ne kadar faydalıdır?

Tüm bu soruları kendime sormaya başlayalı 15 yılı geçiyor. Ben de ülke dili farklı bir dil olmasına karşın eğitim dilini İngilizce veren bir üniversitede (Kıbrıs, Near East University) okudum. Alman, İngiliz, Finlandiyalı ve Türk eğitmenlerim oldu. Her ne kadar İngilizce öğrenme gayretim yüksek olsa da, çoğu şeyi sindiremediğimi, özümseyemediğimi düşündüm hep. Zihnimden anadilimde özgürce geçen düşünceler İngilizceye aktarılırken hep eksildi, etkisini yitirdi adeta. En çalışkan, en akıllı öğrencilerin bile derslere devam ederken, dersi öğrenmeye çalışırken sınavlarını verebilmek ve okuldan mezun olabilmek endişesinden kurtulamadıklarını gördüm. Sayısal bölümleri bir kenara bırakıyorum ancak sözel bölümlerde çoğu zaman sınav kağıdına terk edilen bilgiler, ders notlarının fotokopilerinde yıpranıp giden teoriler gördüm. Her ne kaldıysa yanımıza hocalarımızla yaptığımız sohbetlerden, beyin fırtınalarından ve ders harici okumalardan kaldı. Elbette okulu bitirdikten sonra öğrenmeye sırt çevirmedik, gittiğimiz konferanslar, okuduğumuz kitap, dergi ve her tür yayın bizi besledi.

Şimdi benzer sorunları buradaki üniversitelerde de gözlemliyorum. Bir sınav için sayfalar dolusu İngilizce metinden sorumlu gençler ister istemez sınavlara bir miktarını yeterince özümsemeksizin ezberleyerek girmek durumundalar. İngilizceyi öğrenmeye mecbur olan öğrenciler yazılı dilde gelişiyor ama kişi kendi gayretiyle yabancı öğrencilerle diyalog kurmazsa sözlü kullanımda yetersiz kalıyor. Bu da sokaktaki dilin eğitim diliyle aynı olmamasının oluşturduğu bir sorun. Gerçi kişi öğrenmek istemiyorsa Amerika’da da okusa, İngilizceyi öğrenmeden gelebilme başarısını gösterebilir. O nedenle buradaki üniversitede de iş öğrencisinin gayretinde bitiyor.  Aksi takdirde Türkiye’de eğitim dili İngilizce olan bir üniversitede okumak ile Bosna’daki üniversitelerde okumak arasında önemli bir fark bulunmadığını düşünüyorum.

Her özel üniversitede olduğu gibi burada da şımarık zengin bir öğrenci profili var. Anne babaların bin bir emekle ve umutla yurtdışına gönderdikleri gençler üniversite dışında her yerde takılabiliyor. Amaçları sadece sınavları verip, diplomayı almak olunca bir şekilde vakti doldurmaktan öteye gitmeyen yıllar tüketiyorlar bu ülkede. Ne okul derslerini, ne İngilizceyi, ne de Bosna kültürünü ve dilini öğrenebiliyorlar bu mantıkla. Velhasıl boş gelip, boş gidiyorlar.

Bir yanda da ciddi gayret sarf eden, boş durmayan, okulun sunduğu imkanları iyi değerlendiren, hem yabancı dili çok iyi öğrenen hem de kendini geliştiren zeki bir öğrenci profili var. Bu profili daha çok, kendi ülkesinde okuma şansı verilmeyen tesettürlü öğrencilerde gözlemliyorum. Burada örtüleriyle okumanın ne büyük bir nimet olduğunu kavrayarak, derslerine sıkı sıkı sarılıyorlar. Okul dışında da kendi aralarında sosyal ortamlar oluşturup, ülkenin sunduğu imkanları kaçırmıyorlar. Çok iyi düzeyde Boşnakça öğrenenler, kaliteli ortamlar yakalayanlar var. Bir kısmı da burada evlenip, hayatını devam ettiriyor.

Gelir gelmez yine mesai arkadaşım vasıtasıyla buranın o akıllı kız öğrencilerinin oluşturduğu bir okuma grubuna dahil oluyorum. Her biri bilinçli, akıllı ve kendini yetiştirme gayesinde olan kızlarla internetten ulaşılabilecek kitap ve dokümanları haftalık olarak okuyor ve tartışmak için bir araya geliyoruz. Onlar sayesinde üniversite ve öğrenci profili hakkında bilgi edinebiliyorum. Öğrencilerin bu ülkede yaşadığı zorlukları ve ülkenin öğrenci açısından avantajlarını öğrenebiliyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder