Öne Çıkan Yayın

BOSNA'DA YAŞAM (AVANTAJLAR / DEZAVANTAJLAR)

İnsanın yabancı ülkede yaşamasının hem avantajları hem de zorlukları var. Öncelikle farklı bir kültürü, farklı bir milleti tanımak cidden...

23 Haziran 2015 Salı

ARTIK SARAYBOSNALIYIM

Miljacka Nehri
Eşimin yoğun iş temposu ve sürekli yanımda olması gereken küçük bir çocukla bir hayli yavaş bir hayat temposuna uyum sağlayabilmek için dua ederek başlıyorum güne. Şanslıyım ki günlerden Pazar, ilk günü ailecek dışarıda geçirme fırsatını yakalıyorum. Yine ufak tefek alışveriş, bir aydır hayalini kurduğum börekler ve çevapi eşliğinde dolu dolu geçen bir Saraybosna günü daha. Bu defa dikkatimi çeken şeyler öncekinden farklı. Sanırım her defasında apayrı gözlemlerim olacağından kendimi buranın yavaş ritmine bırakıyorum.

Bir Pazar günü İstanbul’da dışarı çıkmanın beraberinde getirdiği soruları düşünüyorum, arabayı park edecek yer bulunur mu, kim bilir ne kadar kalabalıktır, dönüş trafiğine yakalanmadan çıkabilir miyiz acaba gibi onlarca soru… Burada bir Pazar günü dahi o kadar sakin ki, insan bir güne birkaç yeri, birkaç işi birden rahatlıkla sığdırabilir. Saraybosna’nın nüfusu sadece 500.000. Tıklım tıklım olan yerler ise sadece cafe ve restoranlar. Halk dışarıda yiyip içmeyi, bir yerlerde ailece veya dostlarla takılmayı çok seviyor. Sık sık dışarıda yeme alışkanlıklarını daha önce de birkaç arkadaşımdan duyduğum için halkın gelir düzeyini merak ediyorum. Eşim maaşların düşük olduğunu söylüyor. Bunu buranın yerlisi iki genç kız daha söylemişti. Demek ki, ancak karı koca çalışarak bir denge kuruyorlar, sonra da birin maaşı dışarıda geçen vaktin bedelini karşılamak için harcanıyor. 

Yeşilin en güzel tonları Saraybosna'da.
Cafe ve restoranlarda dikkatimi çeken bir diğer şey ise sigara içmenin serbest olması. Elinde sigara olmayan Boşnak erkeği ve kadını yok mudur diye soruyorum kendi kendime. Kimi zaman internette yaptığım “Bosna hakkında” araştırmalarımın birinde, “şayet sigara içmek bir olimpik spor olsaydı, Bosnalılar şampiyon olurdu.” şeklinde esprili bir ifadeye rastlıyorum. Bana hep sigara ve alkol gibi alışkanlıklar düşük gelir düzeyindeki ülke insanlarının alışkanlıkları gibi gelir. Sebeplerini veya tespitimin doğruluğunu istatistiklerle araştırmadım doğrusu. Neyse bu konuyu kendime ödev olarak vereceğim.

                                             ***                              

Bu arada artık zamanı bir turist gibi etkin ve dolu dolu kullanmak zorunda değilim, bilakis daha önce de değindiğim gibi yavaş bir tempoya girmeye hayli istekliyim. Kızılderililerin bir yerden bir yere göç ederken ruhları geride kalmasın diye hızlı gitmemeye özen göstermeleri gibi, ben de ruhumu bekliyorum sabırla.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder