Öne Çıkan Yayın

BOSNA'DA YAŞAM (AVANTAJLAR / DEZAVANTAJLAR)

İnsanın yabancı ülkede yaşamasının hem avantajları hem de zorlukları var. Öncelikle farklı bir kültürü, farklı bir milleti tanımak cidden...

17 Ağustos 2015 Pazartesi

SIK SORULAN SORULAR 2

Sık sorulan soruları cevaplamaya devam ediyorum.

* Bosna'da hayat ucuz mu?
-Türkiye'ye kıyaslayarak cevap verirsem, belli alanlarda ucuz, belli alanlarda ise hemen hemen aynı veya pahalı diyebilirim.
Örneğin dışarıda yeme içme ucuz. Çünkü etin fiyatı yarı yarıya uygun. Türkiye'de turistik bir bölgede bir kişi karnını 30 TL'ye doyurursa Bosna'da bu rakam 15-20 TL'ye düşer.
Sebze ve meyve ise daha pahalı. Pazara gitmeniz de çok bir şeyi değiştirmiyor. Market alışverişinde de Türkiye'de alternatif daha fazla olduğu için Türkiyeyi daha ucuz buluyorum. Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde ise Bosna daha avantajlı. Kiralar aşağı yukarı aynı. Ama Saraybosna küçük olduğu için, şehir dışını tercih edip daha ucuza yaşayabiliyorsunuz. Araba fiyatları ise üçte bir oranına kadar dusebiliyor.

*Gelişmiş bir ülke mi?
-Gelişmişliğin kriterlerine göre değişir. Belli açılardan altyapısı oturmuş, düzenli bakımlı bir ülke görmek mümkün. Şehircilik Türkiye'ye bakarak daha iyi görünüyor, bu da nüfusla alakalı olabilir. Derli toplu ve düzenli bir ülke görüyorsunuz ilk bakışta. Ulaşım ise tek kelimeyle kötü. Tüm toplu taşıma araçları eski ve yetersiz.
Aradığınız ürünü bulma konusunda zorlanmazsınız. Çok sayıda alışveriş merkezi ve dükkan var. Birçok Avrupa markasına ulaşmak mümkün.
Hastaneler ve hizmet sektörü cok fena durumda. Sakın işiniz düşmesin ve bir aciliyetiniz olmasın. İşler bu ülkede alabildiğine yavaş. Bana Türkiye'nin 15 yıl önceki halini hatırlatıyor.

*İnsanları sıcakkanlı mı?
-Kime denk geldiğinize ve sizin kim olduğunuza göre değişir. Çocuklu bir bayan olarak girdiğim her ortamda sıcak karşılandım ama herkesin tecrübesi bu kadar olumlu değil. Parklarda, toplu taşıma araçlarında, alışverişte çok samimi sohbetlerin içinde kendimi bulduğumu söyleyebilirim. Ülke insanı çocuklara inanılmaz kıymet veriyor. Kısa süreli ilişkilerde sıcak olsalar da, komşuluk ilişkileri can çekişiyor. Bayramda dahi kimse birbirinin kapısını çalmadı ve hatta karşılaşınca da bayramlaşmadı. Burada yaşayan diğer Türk arkadaşların tamamımın gözlemi de halkın mesafeli ve biraz soğuk olduğu yönünde.

*Türkiye'de bulup da Bosna'da bulamadığın ürünler neler?
-Sanırım peynir ve zeytin çeşitleri en çok özlediklerim oluyor. (Maalesef bazı markaların vakumlu zeytinlerine mahkumuz.) Nohut, bulgur ve kırmızı mercimeği bulmak için de Türk marketlerine bakmak gerekir.

*Bosna'da olup Türkiye'de olmayan neler var?
-Börek, çevapi ve magnetler:) Gerçekten Türkiye'de olmayan hiçbir şey yok burada. Hediye götürmek işin en zor kısmı ama ben yine de ilginç bir şey buldum. Hazır çorbalardan Begova çorbası:)

*Bosna'da TV kanalları ve programları nasıl?
-Öncelikle Bosna halkı için televizyon vazgeçilmezler arasında. Animal Planet, Discovery, History Channel, RTL ve diğer uluslararası kanallar, Hırvat ve Sırp kanallarının yanı sıra Boşnaklara ait üç dört kanal var. Şahsen Bosna kanallarında Boşnak dili ile hazırlanmış ilgi çekici, eğitici, faydalı tek bir programa rastlamadım. Ağırlıklı olarak müzik, eğlence ve spor programları var. Bu da Boşnakçayı izleme ve dinleme yoluyla pekiştirmemin önündeki en büyük engel. Ayrıca görüntü kalitesi ve çekimler de bir hayli düşük kalitede.
Dizi izleme oranı çok yüksek, bunu tanıştığınız her Boşnak'tan anlayabiliyorsunuz. Yerli televizyon kanallarında yerli dizileri yok denecek kadar az. Daha çok ithal dizi takip ediyorlar. Türk dizileri revaçta. Dublaj yapılmadığından halk, her programı orijinal dilinde izliyor bu yüzden yabancı dil öğrenirken çok zorlanmıyorlar.

1 Ağustos 2015 Cumartesi

BOSNA'DA ÖĞRENCİ OLMAK

Ülkeye geldiğim ilk haftalardan itibaren beni yalnız bırakmayan öğrenci arkadaşların "Bosna'da öğrenci olmanın avantaj ve dezavantajları" ile ilgili görüşlerini, hem öğrencilik hayatını merak edenlere hem de bu ülkede eğitim görmeyi düşünenlere ışık tutmak maksadıyla toplamak istedim. Aralarında Türk iş adamlarının kurduğu IUS başta olmak üzere devlet üniversitesi ve diğer özel üniversitelerde eğitim alan genç arkadaşlarıma vakitlerini ayırıp, kafalarında üç dört yılın muhasebesini yaptıkları için çok teşekkür ediyorum. 


Bosna benim dünyadaki cennetim. Huzurum, mutluluğum, gençliğim, heyecanım, umudum ve hayal kırıklığım. Ben insanın eğitimini okulda aldığına inanmıyorum o yüzden Bosna'da eğitim yani bir kuruma bağlı alınacak eğitim çok çeşitlilik gösterebilir ama Bosna'nın bir insanı eğitmesine, olgunlaştırmasına şahit olduğum çok oldu. Kişinin nasıl bir beklentiyle Bosna'ya geldiği çok önemli. Bir Avrupa ülkesi mi görmek istiyor, Aliya'nın askerlerini mi, yasayan Osmanlıyı mı. İşte bunların hiçbiri, yada ayni zamanda hepsi. Bunu görene, anlayana kadar insan çok şey öğreniyor. Bosna vatan oluyor, köy oluyor, yayla oluyor. Sonra bir bakıyor insan ve Bosna'yı terk etmenin imkansız olduğunu görüyor. Benim için Bosna akademisyenlerden ve akademik hayattan tiksinmişken bir sene daha okul uzasın diye master yapmaktır. Benim için Bosna ilk aşktır, son duraktır.  (Betül)


Her ülkede olduğu gibi bu ülkede de çok tatlı insanlar olmasının yanı sıra hiç tanımasaydım dedirten insanlar da var. Örneğin eski ev sahibimle şimdiki ev sahibi kıyasladığımda aynı milletten olamazlar diyorum. Biri anahtarı ile çat diye içeri dalardı diğeri ise hanımı yanında olmadan apartmanın kapısından içeri girmiyor. Mangal yapınca bir tabak et doldurup gönderiyor. İyisi de var, kötüsü de. Herkesin hayata bakış açısı ve insanlara dayanma, tahammül etme eşiği farklıdır. Ama yine de burada güzel insanlar tanıyorsunuz. Markete gittiğinizde bir ürün aldınız diyelim, kasadaki insan sizi "o ürünü almayın, içinde alkol/domuz ürünü var" diye uyarır sizi, çünkü Türk olduğunuzu anlamıştır ve İslâmi hassasiyetinizi bilir. Dezavantajlarına gelince, tramvaya biniyorsunuz, kartınız yoksa ceza ödüyorsunuz ancak bu cezayı Boşnaklar değil de Türkler ödüyor. Burada bir ayrımcılık var. 

Yani iyisiyle kötüsüyle tonla örneğimiz mevcut. Velhasıl kelam. Bu ülkeye öğrenci olarak gelin de diyemiyorum, gelmeyin de diyemiyorum.  (Canan)

Bosna'da öğrenci olmanın ilk avantajı, bu ülkede okulun imkanları sayesinde iyi derecede İngilizce öğreniyorsun. İkincisi yabancı bir ülke olduğu için kendini farklı yönlerde geliştiriyorsun. Sonra bu ülkenin dilini ve kültürünü öğrenme fırsatı yakalıyorsun. Farklı milletlerden arkadaş ediniyorsun. Yeni bir çevren oluyor. Bir avantajı da yurt dışı ile ilgili prosedürleri tanıyorsun (oturum izni vs). Dezavantajları nedir derseniz, ailenizi özlüyorsunuz. Sadece İstanbul uçuşları olduğu için başka şehirlere aktarmalı ve yılda en fazla iki kere gidiyorsunuz. Yeni çevreye alışmak ilk etapta zor oluyor çünkü dil bilmiyorsunuz. Hastane ve sağlık sistemi çok kötü olduğundan bu konuda endişe hissediyorsunuz. Bir de sokak köpeklerinden ve ilaçlama olmadığı için böceklerden korkuyorsunuz. (Rabia)


Bosna'nın bana kattığı şeylerle başlamak isterim. Lisans ve yüksek lisans diploması. Türkiye'de elde edemeyeceğim düzeyde İngilizce bilgisi. Az da olsa Boşnakça. Ve tabi bana farklı bir kültürü tanımayı ve o kültürde yaşama fırsatını sağladı. Dostluğun ne kadar önemli olduğunu burada öğrendim. Doğası, havası, suyu, yeşiliyle çok güzel bir ülke Bosna. Buna karşın hayat standartları çok yüksek değil, kapitalizme dur deyişi beni kendine bağladı. Ancak bir yandan komünizmin etkileri ve sistemin zaman zaman tıkanması, bana Türkiye'yi arattı doğrusu. (Büşra)


Bosna'da yaşamanın avantajlarıyla başlamak istiyorum. Öncelikle Sırbistan, Hırvatistan, Karadağ, Makedonya ve Kosova'da konuşulan bir dili öğrenme şansı yakalıyorsunuz. Yeni bir kültürü yaşayarak öğreniyorsunuz. Boşnaklarla Osmanlı dönemine dayanan ortak bir kültürümüz var. Ülkenin doğal güzelliği gezmeye görmeye, yaşamaya değer. Bir öğrenci için gezip görülecek yerlerin bol olması üniversiteden keyif alması için önemli bir etken. Ayrıca burası yaşaması kolay bir yer. Başkent Saraybosna'da bile hayatın akışı çok yavaş. Ülke küçük, bu yüzden gün içinde birçok aktiviteye vakit ayrılabiliyor. Koşturmasız, telaşsız sakin bir hayat var burada tabi sınav dönemleri hariç. Bir gencin ailesinden bağımsız hayata atılıp kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmesi açısından da Bosna'nın çok avantajı var. Dışarıda yemek içmek Türkiye'ye kıyasla ucuz. Öğrenci dostu bu bakımdan. Et de inanılmaz ucuz. Dezavantajlarını düşününce, aileden uzakta olmak diyebilirim. Kur farkı da önemli bir dezavantaj. Aile 900 TL yatırırken o para burada 600 KM'ye düşüyor. Bunu ailelere anlatmak kısmı da oldukça zor. Toplu taşıma bu ülkede kötü, sadece şehrin başından sonuna giden tramvaylar var ve bu araçlar da çok eski. Çingenelerin çokluğu ve tehlikeli olmaları da bir dezavantaj. Sağlık hizmetleri ve hastaneler Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar kötü. Bir de ülkede İslami hassasiyetlerin çok az olması beni rahatsız ediyor. Çocuk parklarında uygunsuz davranışlar sergileyen aşık çiftler ve kadınların haddinden fazla açık giyinmesi inançlı insanlar için rahatsız verici bir durum. İşin kötüsü zamanla bunlara alışıyor insan, işte bu yani kötüye alışmak da benim için en büyük dezavantaj. (Zeynep)



Bosna Hersek, Saraybosna öğrenci olarak kendinizi hayal ettiğiniz yerlerden değildir ta ki mezun olup gittiğiniz güne kadar... Sonrasında görürsünüz ki zaten birşeyleri hayal "etmemek" gerekir , birşeylerin hayalini "kurmak" gerekir.

Burdan yola çıkarak;Bosna ve yaşam öncelikle kişiliğimde kurmam gereken temel taşlarımı oluşturdu. Önyargılarımı, kişilere karşı davranış biçimleri ve en önemlisi herkesin benim gibi düşünmesi gerekmediğini bununla birlikte ülkemden ve ailemden uzak bir yaşam , hem kendimin kim olduğunu keşfetmeme , hem de ülkemde olan bir çok şeye dışardan bir göz olarak bakmamı sağladı.
Boşnak halkının Osmanlı dönemi geçirmiş fakat Batı karakteri taşıyan bir toplum olması, Doğulu biri olarak sivri olan bir çok yanımı törpülememe , güzel huylarıma ise sıkı sıkıya sarılmama sebep olmuştur. Bosna Hersek'te IUS'ta aldığım eğitim ise çeşitlilik ve çoklu düşünmemi sağlayan en değerli şeyimdir.
Saraybosna gibi küçük bir yerde eğitim görmek başlarda sıkıcı sonrasında şehiri tanıdığımda çok kaliteli bir yaşamın kapısını açtı bana. Dışarıda yemenin içmenin hem lezzetli hemde çok ucuz olması sosyalleşmenizde büyük bir etken oluşturuyor. Festivalleri kolayca takip edip çok ucuza çok büyük sanatçıların konserlerine gitmek benim en çok özlediğim şeylerden biridir. Balkan toplumunun sanata olan düşkünlüğü sayesinde, tiyatro, bale, klasik müzik konserleri gibi etkinlikler Türkiye'de çok ulaşılması zor olduğu için konuşulmaz bile ama Bosna'da en azından bir kere giderek fikir sahibi olmak çok kolaylık. Olumsuzluklarından en büyüğü benim için işsizlik oranının yüksek olması sebebiyle, part time iş gibi alternatiflerinin bulunmamasıydı ve birde tepkisiz batılı insanının ihtiyaç halinde umursamazlıklar he birde hastahaneler aman hasta olmayın :) Ama sanırım yukarıda saydıklarım ailenizden ve ülkenizden uzak olunduğunda nerede olursanız olun kaçınılmaz sondur:) Her şeyin ötesinde başta dedim ya Bosna'da okumayı hayal etmessiniz , mezun olduğunuzda hayallerinizde görmek için dua edersiniz ... (Rukiye)