Öne Çıkan Yayın

BOSNA'DA YAŞAM (AVANTAJLAR / DEZAVANTAJLAR)

İnsanın yabancı ülkede yaşamasının hem avantajları hem de zorlukları var. Öncelikle farklı bir kültürü, farklı bir milleti tanımak cidden...

23 Haziran 2015 Salı

ULAŞIM


Yıllardır araba kullanma korkusu nedeniyle bir ehliyet sahibi olamamanın eksikliğini bu ülkede daha fazla hissettim. Öncelikle araçlar son derece ağır seyrediyor ve herkes kurallara uyma noktasında azami gayret gösteriyor. Yollar geniş ve düzenli ve nadiren trafik ve park yeri bulamama gibi bir sorunla karşılaşıyorsunuz. Yani özel araç ile ulaşım son derece rahat, özellikle bayanlar için. Trafik ışıklarına uyma konusunda ve yayaya öncelik verme noktasında son derece hassaslar. Hatta bazen kırmızı ışık yansa da dursak dercesine ağır seyreden araçlar eğer aceleniz varsa sinirlenmenize neden olabiliyor. Eee burası acele etmeyen insanların ülkesi. Bir yabancının öğrendiği ilk kelimelerden biri “polahko”(yavaş) oluyor bu yüzden.

Ancak ehliyet veya özel araç yoksa, toplu taşıma da bir alternatif. Son derece eski tramvay ve troleybüsler sık aralıklarla hizmet veriyor. Buna karşın ulaşım ciddi anlamda pahalı. (Öğrenci veya 60 yaş üzeri değilseniz) Ya aylık kartlar taşıyorsunuz veya her defasında duraklarda satılan biletlerden alıyorsunuz. Veyahut hiçbir şey almadan binip seyahat ediyorsunuz ama kontrolcülere yakalanmamalısınız. Elbette dürüst ve prensip sahibi insanlar için bilet almaksızın seyahat etmek bir seçenek değil, ancak hayat pahalılığı ve kontrolün olmayışı insanları bu suça ve günaha davet ediyor.

Sizce de bu ülkede yürünmez mi?
Toplu taşıma araçlarında güzel muhabbetler başlatabiliyorsunuz. Çoğunlukla yaşlı olan yolcular yabancılara gülümsemeyi ve ilgiyle bakmayı ihmal etmiyor. Özellikle İbrahim’in çok popüler olduğunu söyleyebilirim, bir şekilde yanına oturtmak isteyen, sorular soran, şakalar yapan çok insana rastlıyoruz.

Şehirlerarası seyahat etmedikten sonra, şehir içinde taksiler de iyi bir alternatif. Türkiye’ye kıyasla yakıt ucuz olduğundan taksi fiyatları da daha uygun. Birkaç kişi seyahat etmek istendiğinde taksi toplu ulaşımdan çok daha ucuza geliyor.


Peki yürümek? İşte benim tercihim hava şartları müsaitse hep yürümekten yana. Yağmur ve rüzgar yoksa hava ne kadar sıcak olursa olsun yürünür, çünkü ağaçlar sayesinde her yerde bir gölge bulunuyor. Üstelik çeşit çeşit ağacın ve geniş caddelerin keyfini de ancak yürüyerek çıkarabiliyorum. Kimsenin toplamadığı ıhlamurlar, erikler, kirazlar, malta erikleri benim için büyük bir nimet. Bizde olsa her bir meyve ağacının dalları kırılmış zavallı ağaç dünyaya ağaç olarak geldiğine pişman olmuştu. Burada kimsenin doğaya zarar vermek istememesini takdir ediyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder