Öne Çıkan Yayın

BOSNA'DA YAŞAM (AVANTAJLAR / DEZAVANTAJLAR)

İnsanın yabancı ülkede yaşamasının hem avantajları hem de zorlukları var. Öncelikle farklı bir kültürü, farklı bir milleti tanımak cidden...

23 Haziran 2015 Salı

BOSNA'DA KADIN


Savaşta erkek nüfusun acımasızca katledilmesinden sonra Bosna'da kadın nüfusu erkek nüfusundan fark edilir oranda fazla. Bunu sokağa çıktığınızda, dışarıda yemek istediğinizde, alışverişe çıktığınızda bariz bir şekilde hissediyorsunuz. Sanki Bosna kadınlar ülkesi.

Hem evde, hem işte tam kapasite çalışan, dinamik bir kadın profili var Bosna'da. Roller son derece keskin. Bu yüzden Boşnak kadını bir hayli fedakar ve güçlü. Ayrıca bakımlı, güzel, görgülü, eğitimli velhasıl on parmağında on marifet!. Özensiz giyinmiş, saçı başı dağınık, güzel kokmayan yaşlı bir hanıma dahi rastlamadım henüz. 

Hem şahsi temizliklerinde hem de evlerinin temizliğinde son derece hassaslar.  Kibar ve ince davranışlarını hayatın her sahasında görmek mümkün. Eğitimli ve görgülü Boşnak kadını başkalarının hakkını gözetmek noktasında da son derece titiz.

Boşnak kadının aile içindeki rolüne gelince, Bayrampaşa'da iken duyduğum "Ne dikiliyorsun Boşnak gelini gibi!" sözü burada geçmiyor artık. Türkiye'deki Boşnak kökenli vatandaşlar geleneklerini korumak konusunda hassas olsalar da , Boşnak halk gelin üzerinden yapılanan geleneklere pek itibar etmiyor artık. (Bana kalırsa fena da yapmıyorlar.) Gelin kaynana bir arada yaşama zorunluluğu ve gelinlik etmenin ağır kuralları artık kalkmış. Belki ufak tefek geleneklere köylerde rastlamak mümkündür ama şehirdeki düğünler dahi Bosna kültürüne ait öğelerden gün geçtikçe sıyrılmış.Burada evlenen kız arkadaşlar eşlerinin ailesine ilişkin herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını, aile ilişkilerinin daha Avrupai olduğunu ifade ediyorlar.

Mutfak konusunda bir hayli becerikli olduklarını duyduğum Boşnak kadınlarının en iddialı oldukları yiyecek ise börekleri. Her ülkede olduğu gibi burada da benzer espri var, börek açamayan kızı evlendirmezler! Yada tam tersini söyleyelim, bir kız börek açmayı öğrendiyse artık evlenebilir...

Yazının başında da belirttiğim gibi hem işte hem evde çalışan bir Boşnak kadını görüyorum. Şayet iş bulabildiyse mutlaka çalışmayı tercih eden kadın, evin temizliğini, yemeği, ütüyü, alışverişi velhasıl eve ait tüm koşturmacaları da üstleniyor. İşin içinde ekonomik sebepler olduğu kadar, ekonomik özgürlük talebi ve çalışmanın sağladığı özgüven kadını çalışmaya itiyor. Bu nedenle Boşnak aile yapısında son derece saygın konumu olan deda ve nanalar(dede ve nineler) torunlarına bakmak durumunda kalıyor. Çocuklara karşı bir hayli ilgili ve özenli olan halkın yaşlıları bu durumdan gayet memnun. Parklarda sohbetlerine ortak olduğum dede ve nineler hallerinden hiç de şikayetçi değiller. 

Ancak Kur'an'la ilişki ve İslami pratikler Müslüman coğrafyanın genelinde olduğu gibi bu topraklarda da zayıf. Elbette aşkla ibadetlerini yerine getiren insanlar var ama çoğunluk için bir ifade kullanmak gerekirse ibadetler noktasında hassasiyet oldukça az. Komünizmin silinmek bilmeyen etkilerinden olsa gerek, Müslüman kadına emredilen örtünme farziyeti ne yazık ki ihmal ediliyor. Örtüsüzlük vücudu sergilemek boyutuna gidecek derece abartılıyor, hatta örtülü yaşlı nine görmek dahi zor. Evet, belki Müslüman dünyadaki sırf gelenekten gelen örtünme biçimini eleştirebiliriz. Bu geleneksel örtünme biçimini başka seçeneği olmadığından benimseyen ve cahilce yaşayan çok sayıda kadından bahsedebiliriz. Hani başı örtülü ama namaz kılmayan, yalan söyleyen, temizliğine dikkat etmeyen, insan ilişkilerinde kırıcı ve hoyrat olan…Buna karşın örtüsüz ama namaz kılan, diğer ibadetlerini de yerine getiren bir Müslüman kadın var Bosna'da. (Benzer durum Türkiye'de de var fakat Türkiye'de namaz kılan örtüsüz bir kadının, giyim noktasında biraz daha dikkatli olduğunu ve ileride bir gün örtünme niyetinde olduğunu gözlemledim şimdiye kadar.) Elbette giyim konusundaki eksiklik inançlı bir bayanın namaz kılmasına engel değildir. "Madem örtünmüyorum o halde namaz kılmayayım" dememiştir, zira her ibadet, her farz kendi içinde Allah tarafından değerlendirilir, bizim tarafımızdan değil. Lakin, namaz insanı fahşa ve münkerden alıkoyar ise, uzun zamandır kılınan bir namazın da kadını bu kadar örtüsüz gezmekten alıkoyması gerekmez mi diye düşünmeden edemiyorum.

Durumu eleştirmekten ziyade normalleşmesinin ve gereğinden fazla takdir görmesinin tehlikeli olduğunu düşünüyorum. (Bosna'ya gelip de "Maşallah mini etekli, makyajlı kadınlar camiye gidiyor!" şeklinde hayranlık ifade eden cümleler kurmayan var mı? Bana kalırsa sınırı aştığımız nokta tam burası, Müslüman ise elbette namaz kılacak, bunu abartılı bir şekilde ifade etmenin ve hayranlık duymanın ne alemi var?)Çünkü bu durumda örtülü olmaksızın da ibadetler yerine getiriliyor ise, örtünmeye çok da gerek olmadığı gibi yanlış bir çıkarıma ulaşılabilir. Hatta tesettürlü kadınların fazla muhafazakar kaldığı düşüncesi bile gündeme gelebilir. Avrupa İslamı diye Bosna'yı örnek gösterme çabalarının altında da bir miktar kötü niyet arıyorum doğrusu.





https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/30/Bosnien_Volkstrachten.JPG

İnternette yapacağınız ufak bir araştırma sonucunda komünizm öncesi Boşnak kadının giyimini ve günümüzdeki Boşnak kadının giyimini kıyaslayabilirsiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder