Hani uzun süren açlık sonrası yemeğe saldırır ya insan, ben de edebiyat kitaplarına öyle saldırdım. Bir bakmışım ki, bir ay içerisinde on muhteşem kitabı iştahla bitirmiş, notlarımı almış, etrafımdaki insanlara ballandıra ballandıra anlatmışım. (Şimdi biraz daha yavaşladım çok şükür, kısmen açlığımı bastırmış gibiyim.)

Sevinçle belirtmek isterim ki, Bosna bir Türk için sırf Yunus Emre Kültür Merkezi Kütüphanesi'ni barındırdığı için bile ayrıcalıklı bir yer. Binlerce kıymetli kitap kütüphanenin raflarında okunmayı bekliyor.
Hani genel bir kanı vardır, insanlar çoğunlukla klasik yerli edebiyatımızı lise yıllarında çokça okuduğunu düşünür(Kendimizi kandırmayalım lütfen, bir çırpıda kaç edebiyatçımızın ismini sayabiliyoruz veya kaç kitabın konusunu hatırlayabiliyoruz?) ve bu nedenle ilerleyen yıllarda edebiyat okuma gereksinimi duymaz. Lise ve üniversitede okuduğumu sandığım kitapların aslında yetersiz olduğunu, kütüphanede kendime çıkardığım okuma listesi ile çok iyi anladım.
![]() |
Hiç doğal değiliz biliyorum, bari kitap okuyorken poz verseydik:) |
Pek ziyaretçisi olmayan kütüphaneye Türkoloji mezunu ve Türkçe öğretmeni olan sevgili dostum (ve aynı zamanda Boşnakça öğretmenim, Saraybosna'daki kız kardeşim) Amela ile gidiyor, bize ikram edilen çayları içerken biraz Türkçe biraz Boşnakça sohbetler ediyoruz. Kitap ve Türk çayı kokulu bu güzel mekan haftada bir uğrak yerimiz oldu bile.
Bir de, haberdar olmayanlar için kitap alıntılarımdan oluşan blogum:
http://kitapmirastir.blogspot.ba/
merhabalar saraybosnaya yerleşme gibi bir düşüncemiz var nişanlımla acaba bize bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Sizinle irtibata geçebilir miyiz?
YanıtlaSil